-
1 rüyasında görmek
v. dream -
2 rüyasında görmek
to dream (of sth/doing sth) (about sth/doing sth) -
3 träumen
träumen ['trɔımən]I vi1) ( Träume haben) rüya [o düş] görmek;von jdm/etw \träumen bir kimseyi/şeyi rüyasında görmek2) ( sich Phantasievorstellungen hingeben) hayal kurmak, hulyaya dalmak;davon \träumen, reich zu werden zengin olmanın hayalini kurmak;er träumt mit offenen Augen (yine) hayallere daldı;das hätte ich mir nicht \träumen lassen bunu aklımdan bile geçiremezdimII vt rüyasında görmek;etw Schönes \träumen güzel rüyalar görmek -
4 rüya
rüya [ryːjaː] Traum m;rüya görmek einen Traum haben, träumen;-in rüyalarına giriyor jemandem träumt von;-in rüyası çıkmak Traum sich erfüllen;-i rüyasında görmek träumen von;-i rüyasında (bile) görememek nicht einmal im Traum daran denken;-i rüyasında görse hayra yormamak sich D in den kühnsten Träumen nicht vorstellen können;seni rüyamda gördüm mir träumte von dir -
5 dream
n. rüya, düş, rüya görme; amaç, ideal, hayal, rüya gibi şey, nefis şey————————v. rüya görmek, hayal görmek, hayal kurmak, hayal etmek, rüyasında görmek* * *1. rüya gör (v.) 2. rüya (n.)* * *1. [dri:m] noun1) (thoughts and pictures in the mind that come mostly during sleep: I had a terrible dream last night.) düş, rüya2) (a state of being completely occupied by one's own thoughts: Don't sit there in a dream!) hayal âlemi, hülya3) (something perfect or very beautiful: Your house is a dream!) şahane şey, çok güzel şey4) (an ambition or hope: It's my dream to win a Nobel Prize.) özlem, arzu, emek2. [dremt] verb((sometimes with of) to see visions and pictures in the mind, especially when asleep: For years I dreamed of being a great artist; I dreamt last night that the house had burnt down.) rüya görmek; düşlemek, hayal etmek- dreamer- dreamless
- dreamy
- dreamily
- dreaminess
- dream up -
6 träumen
träumen <h>1. v/i rüya/düş görmek;das hätte ich mir nicht träumen lassen rüyamda görsem inanmazdım -
7 сон
м1) ( состояние) uykuпровести́ ночь без сна — geceyi uyumadan / uykusuz geçirmek
он со сна ничего́ не по́нял — uyku sersemliğiyle bir şey anlayamadı
2) ( сновидение) düş, rüyaви́деть сны — düş / rüya görmek
ви́деть во сне что-л. — düşünde / rüyasında görmek, düşüne / rüyasına girmek
-
8 dream
düs, rüya; düs, hayal, olmayacak sey; çok güzel sey, rüya gibi güzel sey; çok istenen sey, arzu, rüya görmek; rüyasinda görmek; düslemek, düs kurmak, hayal kurmak; (of ile) düsünü kurmak, hayal etmek -
9 сниться
несов.; сов. - присни́тьсяrüyasında görmek; rüyasına girmekмне сни́лся стра́шный сон — kabuslu bir rüya gördüm
вы мне сни́лись — rüyamda sizi gördüm
пусть тебе́ присни́тся... — rüyana... girsin
См. также в других словарях:
rüyasına (veya rüyalarına) girmek — 1) rüyasında görmek Geceleri Avrupa şehirleri rüyama girer. Ö. Seyfettin 2) mec. bir şeyden çok etkilenmek, çok korkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük